Bilgisayar ve teknoloji alanında sıklıkla duyduğumuz isimler genellikle erkek isimleridir. Erkeklerin teknolojik gelişmelerle ve aygıtlarla kadınlardan daha fazla ilgilendiğini hepimiz düşünmekteyiz. Bununla birlikte, bilgisayar programlamak gibi teknoloji alanında büyük girişimlere ön ayak olan çalışmalarda da yine hafızalarımızda erkek isimlerinin yer aldığını pek çoğumuz fark etmişizdir.
Ancak düşünülenin aksine ilk bilgisayar programcısı olarak nitelendirilen kişi bir erkek değil de kadındır. Kısacık ömrüne önemli çalışmalar sığdıran ve gelecek bilgisayar programcılarına ilham kaynağı olan en önemli kadın mucitler arasında görülen Ada Lovelace, günümüzde hayatımızın büyük çoğunluğunu ele geçiren bilgisayar programlarının temelinin atılmasına büyük katkı sağlamıştır.
Yaptığı çalışmaların önemini vurgulamak ve bilgisayar programcılığının temelini atan kadın mucit Ada Lovelace'ı tanıtmak amacıyla 2009 yılından beri her Ekim ayının ikinci Salı günü "Ada Lovelace Day" (Ada Lovelace Günü) olarak anılmaktadır. Peki tüm dünyaya çalışmalarıyla damgasını vuran bu güçlü kadın Ada Lovelace kimdir, gelin yakından tanıyalım.
GERÇEK ADI ADA LOVELACE DEĞİLDİR
Şair bir babanın kızı olan ve matematik düşkünlüğünü annesinden alan Ada Lovelace, 10 Aralık 1815 yılında Londra'da dünyaya geldi. Gerçek adı Augusta Ada Byron olan mucit tüm dünya tarafından gerçek adıyla değil, Ada Lovelace olarak bilinmektedir. Bu isim, 1835 yılında Lord Lovelace ile gerçekleştirdiği evliliğin ardından kullanmaya başladığı isimdir.
Babası Lovelace doğduktan bir ay sonra annesinden ayrılarak İngiltere'yi terk etmiştir. Ada 8 yaşındayken ise Yunanistan Bağımsızlık Savaşı'nda hastalıktan hayatını kaybetmiştir. Ada'nın annesi eşi Lord Byron'a kızmış ve edebiyata olan düşkünlüğünü delilik olarak gördüğünden Ada'nın da şair olmaması için kızının matematiğe ve mantığa ilgisini desteklemiştir. Ada Lovelace ayrıca gökbilim, Latince, müzik ve matematik eğitimi almıştır.
ÇOCUKLUK YILLARI HASTALIKLARLA GEÇTİ
Çocukken sürekli hasta olan Ada Lovelace oldukça zor bir çocukluk geçirmiş. 8 yaşındayken görmesine engel olacak şiddetli baş ağrıları yaşayan Lovelace, 1829 yılında kızamık geçirmiş ve ardından felç olmuştur. Yaklaşık bir yıl yatağa mahkum olan Lovelace buna rağmen matematiğe olan ilgisini kaybetmemiş, ve kendini geliştirmeye karar vermiştir.
DÖNEMİN BİLİM İNSANLARINDAN EĞİTİM ALDI
19. yüzyılın önemli bilim adamlarından William King, Mary Somerville ve William Frend tarafından eğitilen Ada Lovelace, mantık ve matematik ustası olarak tanınan Augustus De Morgan'ın öğrencilerinden biri olma şansına genç yaşlarda yakalamıştır. Küçük yaşlardan beri tutkunu olduğu matematik yeteneği ise ilk gençlik yıllarında, 17 yaşından sonra öne çıkmaya başlamıştır.
ÖNEMLİ ÇALIŞMALARI CHARLES BABBAGE İLE TANIŞTIKTAN SONRA ORTAYA ÇIKMIŞTIR.
Pozitif bilimlerde oldukça ünlü olan Cambridge Üniversitesi'nin en büyük matematik profesörlerinden biri olan Charles Babbage ile 1833 yılında tanışan Ada Lovelace, Profesör ile birlikte matematik ve mantık alanında birçok çalışmaya imza atmıştır. Lovelace'ın matematik yeteneğinden etkilenen Babbage, Ada'nın eğitimine ilgiyle odaklanmış, başarılı kadının hayatında önemli bir rol oynamıştır.
MUCİT OLARAK BİLİNEN ADA LOVELACE, AYNI ZAMANDA ANNE VE KONTESTİR
Asıl Adı Augusta Ada Byron olan Lovelace, 1835 yılında William King ile evlendikten sonra 1838 yılında Lovelace Kontesi unvanını almıştır. Bir kızı ve iki oğlu olan Ada Lovelace, üç çocuk annesi olduktan sonra bile çalışmalarına ara vermemiştir. Matematik ve müziği aile hayatının stresinden kaçış noktası olarak görmüş, gelişim sürecini durdurmamaya çok dikkat etmiştir.
ERKEK EGEMEN DÖNEMDE BİR KADIN MUCİT OLARAK ZORU BAŞARMIŞTIR
Günümüzde bile kadınların birçok alanda erkeklerle eşit olmak için mücadele verdiğini hepimiz biliyoruz. Ancak Ada Lovelace'ın yaşadığı dönemlerde kadınlar ne kadar eğitimli olurlarsa olsunlar bir aile objesi olarak görülmektelerdi. Ada Lovelace 1800'lerde gösterdiği azmi ve başarısı sayesinde sadece o döneme değil tarihe adını altın harflerle yazdırmayı başaran bir kadın olmuştur.
YAŞADIĞI DÖNEMDE "SAYILARIN BÜYÜCÜSÜ" LAKABIYLA TANINMIŞTIR
Ada Lovelace babasından aldığı şiirsel yanını annesinin matematik yeteneğiyle harmanlayarak, bilime şiirsel bir yaklaşım getirmiştir. Bu yaklaşımı ile kendisini analizci ve metafizikçi olarak tanımlamıştır. Gençliğinde, matematiksel yetenekleri, İngiliz matematik profesörü Charles Babbage ile birlikte çalışmasına ve arkadaşlığa dönüşmüştür. Özellikle de Lovelace'ın ünlü matematikçi ile "Analitik Motorlar" üzerine çalışmalar yapmasına vesile olmuştur.
1842-1843 yılları arasında, İtalyan Ordusu'nun Mühendisi olan Luigi Menabrea'nın motor üzerine yazdığı makalesini kendi ayrıntılı notlarıyla destekleyerek çevirmiştir. Bu notlar ilk bilgisayar programı olarak tanımlanabilecek, bir makine tarafından yapılması tasarlanan ilk algoritmayı içermektedir. Lovelace'ın çalışmaları ve notları, bilgisayar programcılığı tarihinde çok önemli bir yere sahip olmuştur.
Cambridge'de birlikte çalışırken Ada Lovelace'ın matematik yeteneğini fark eden ve bu alanda yol göstericilerinden biri olan Charles Babbage, Ada'ya ilginç bir lakap yakıştırmıştır. Babbage, Ada Lovelace'ı tanımlarken ona "Sayıların Büyücüsü" olarak hitap etmeyi tercih etmiştir. Matematiğe olan olağanüstü tutkusu ve yeteneği, Ada'nın bu lakabı hak etmesini sağlamıştır.
ADA LOVELACE, DİFFERENCE MACHİNE'E HAYAT VERMİŞTİR
Bugünkü kullandığımız bilgisayarlardan oldukça uzak bir yapıda olsa da, 1800'lü yıllarda Charles Babbage "Difference Machine" adlı bir ilkel bilgisayar üzerinde çalışmaktaydı. Metinleri, müziği ve resimleri dijital ortama aktarma amacıyla üzerinde çalışılan bu bilgisayar, Ada Lovelace tarafından oluşturulan bir hesaplama sistemi, yani algoritma sayesinde hayat kazanmıştır. Bu algoritma sayesinde Ada Lovelace, bilgisayar programcılığının mucidi olarak anılmaktadır.
Different Machine ile ilgili yaptığı çalışmalar ve makinenin kullanım talimatları konusundaki fikirleri 1843'de yayınlanmıştır. Ancak zamanın koşullarında bir kadının kendi adına kitap yayınlaması uygun karşılanmadığı için ne yazık ki kitapta adına yer veremeyerek yalnızca adının baş harflerini yazdırmıştır. Bunun sonucunda, birçok başka bilim kadınının başına geldiği gibi onun çalışmaları da büyük ölçüde unutulup zaman içinde kaybolmuştur.
Çocukluğu hastalıklarla geçen ünlü matematikçi Ada Lovelace 27 Kasım 1852'de yakalandığı rahim kanseri hastalığına yenik düşerek hayatını kaybetti. Kendisiyle karşılaşmadan ölen babasına karşı sevgisini ve ilgisini hiç yitimediğinden babasının yanına gömülmeyi talep ederek öldükten sonra babasına kavuştu. Ölümünden sonra da Ada Lovelace'ın çalışmaları pek çok bilim insanına ilham kaynağı oldu.
Bugün bile Ada Lovelace'ın çalışmalarının bilgisayar programcılığı üzerinde ne gibi etkileri olduğunu görebiliriz. ABD Savunma Bakanlığı yararına yaratılmış bir bilgisayar dili olan Ada, Lovelace'ın çalışmalarına ithafen ünlü mucidin adından esinlenilmiştir. 1998 yılından beri, İngiliz Bilgisayar Topluluğu (British Computer Society) onun adında bir madalya ödülü vermektedir.
2008'de bilgisayar bilimindeki kadın öğrencilerin artması ve teşvik edilmesi amacıyla Lovelace adında her yıl düzenlenen bir yarışma başlatmıştır. Bu geleneğe ek olarak, İngiltere'de kadın üniversite öğrencileri için her yıl düzenlenen ve alanındaki en ünlü etkinliklerden biri olan BCS Women Lovelace Colloquium Konferansı adını Ada Lovelace'dan almıştır.
HER YIL EKİM AYININ İKİNCİ SALI GÜNÜ ADA LOVELACE GÜNÜ!
Bilim ve teknoloji dünyasında bu denli önemli işler başaran ve döneminde kadınların bilim çalışmalarında yer alması yasak olmasına rağmen başarılı icatlara imza atan bir kadını anmamak haksızlık olurdu. Teknolojist Suw Charman-Anderson tarafından 2009 yılından bu yana her yıl, Ekim ayının ikinci Salı günü "Ada Lovelace Günü" olarak belirlenerek ünlü matematikçinin adı yaşatılmaya devam etmiştir.
Bir Lord eşi ve kontes olarak rahat ve gösterişli bir hayat sürme şansı varken kendini bilime adayan, hayatı zorluklarla geçmesine rağmen başarılarını tarihe kazıyan ve günümüzün bilgisayar programcılığının temelini atan bu kadına çalışmalarıyla bilim yoluna ışık tuttuğu ve bilimsel çalışmalarda kadınlara ilham kaynağı olduğu için bir teşekkür borcumuz var.